Hayatı

Beni İsrail peygamberlerinden olup, kendine özel kitap verilmeyip kendinden önce gelmiş Tevrat’a bağlı olan NEBİ’lerdendir. Babası HEZKİL veya HEZKAL da, beni İsrail peygamberlerinden olup, Kudüslüdür. Davud(a.s)’ın neslinden, diğer rivayete göre YAKUB(a.s)’ın teyzezadesidir. Miladi İsa’dan 606 yıl önce Babil hükümdarı Kralı, zulmüyle meşhur Buhtunnasr, Kudüs’ü ve Mescidi Aksa’yı da tahrip etti. Kutsal eşyalarını aldı, ahalinin Allaha inanan ihtiyarlarını öldürdü. Genç kadın ve erkeklerini esir ederek Babil’e götürdü. Bu esirler arasında Daniyal (a.s), taze delikanlı olarak bulunuyordu. Buhtunnasr, Kudüs esirlerinden Allah’ın birliğine inanıp puta tapmayanları önce hapse atıp eziyet ediyor, putperestliği kabul ederse bırakıyor, razı olmazsa öldürüyordu. Bu sırada Daniyal (a.s) da, hapiste eziyet görüyordu ama durmadan iman ehli olanlara nasihat ederek: “Buhtunnasr, kendilerini öldürse dahi asla putperestliği kabul etmemeyi imanlarından dönmemeyi, öldürülmeleri halinde şehit olup derhal kendilerini cennet de bulacaklarını, ölüm acısını dahi Cenabı Hak onlara duyurmayacağını” telkin ediyordu. Bu cihetle, hapiste bulunan Kudüs esirlerinin en çok eziyet göreni Daniyal(a.s) idi. Bu sırada Buhtunnasr korkulu rüyalar görmeye başladı. Kimse tabir edemeyince Daniyal (a.s) tabir etti. Bunun üzerine Daniyal (a.s)’a herkesin hürmet ve saygı göstermesini emretti ama çok sürmedi, yine insanları putuna tapmaya zorladı. Daniyal(a.s) yine karşı çıktı. Bu defa Daniyal (a.s)’ı ateşe attırdı ama Cenabı Hak onu kurtardı. Bu mucizelerden sonra, aciz kalan Buhtunnasr, Daniyal (a.s)’a samimi olarak çok saygı gösterdi ve herkesin ona hürmet edip duasını almasını emretti. Bundan sonra her taraftan insanlar gelir duasını alır, felaket anlarında kuraklık gibi günlerde ona dua ettirirlerdi. İşte bu sırada Tarsus’ta da hüküm sürmekte olan kuraklık, kıtlık dolayısıyla yağmur duası yapmak için Tarsus’a gelmiş ve burada kalarak vefat etmiştir. Daniyal (a.s) kabri Tarsus’tadır. Ömer İbnil Hattab(r.a) döneminde Suriye tarafına gönderilen İslam ordusu TARSUS’u fethetti. Ordunun başkumandanı olan Ebul Musa El-eşeri şehri kontrol ederken bir binaya uğradı. Ebu Musa El-eşeri kapıyı açtırmış. İçerde havuz şeklinde çevrik bir yer ortasında mermerden yapılmış gayet uzun bir laht sanduka. Lahti açtılar, içinde çok uzun boylu bir cesed. Kapısı kurşunla mühürlenip kilitlenmiş. Burada ne var? diye sordu. Tarsuslu Herkus denen zat: Efendim, burada size yarar bir şey yok. Burada Daniyal denen zatın naşı var. Bu zatın sandukası var. Ceset altın iplikle dokunmuş kumaşa sarılı idi. Cesette hiçbir değişiklik olmamış, yeni konmuş gibi idi. Damarları, şah damarı atıyordu…. deniyor. Ebül-Aliye. “ Hayır, sadece başından birkaç saçı dökülmüştü, o kadar. Vücudunda asla en ufak bir değişiklik olmamıştı. Çünkü “Hiç şüphe yok ki, Enbiyanın etlerini toprak çürütmez, yırtıcı hayvanlarda onların etlerini asla yiyemezler” diye cevap verdi. Ebu Musa, Daniyal’ın yanında bir Mushaf(yazılmış kitap) bir cere içinde iç yağı gibi bir ilaç, epey miktarda bir mal(dinar) ve birde parmağında yüzük buldu. Yüzüğün üzerinde; kaşında iki aslan arasında genç bir delikanlı, aslanın biri onu diliyle yalıyor, diğeri de onu koruyor gibi ayakta bekliyor şeklinde yüzüğün kaşına işlenmiş idi. Ebu Musa, bu durumu Hz Ömer (r.a)’e bildirdi. Hz. Ömer(r.a) Ebu Musa El Eşeri’ye yazıp emir verdi ki: O kitabı bize gönder. Cere içindeki ilaçtan da, biraz gönder, geri kalanını oradaki Müslümanların şifa için kullanmak isteyenlere ver. Dirhemleri ise, onlara taksim et. Bir rivayette: Tarsus hazinesine yatır. Yüzüğü ise sana hediye ettik” diye yazdı.

Ebu Musa, O’nu bulduğunda kendisine Daniyal’ı anlattılar. (HERKUS idi bunu anlatan…) Bu Daniyal Nebi’dir dedi. Ebu Musa, Daniyal’a sarılıp kucakladı ve öptü. Ve Ömer(r.a)’e yazıp şöyle bildirdi. Onun yanında sandık içinde konmuş epey bir mal onbin dinara yakın para bulduğunu ihtiyacı olan, Daniyal’a gelip borç para istermiş o da şahit sened istemeden verirmiş. Parayı alan getirirse ne al’a, getirmez ise hasta olurmuş” diye durumu Hz.Ömer’e yazdı. Hz. Ömer(r.a) sahabenin ileri gelenlerini topladı, durumu anlattı. Hz.Ali (k.r.v) efendimizden daha çok bu hususta bilgisi olan yoktu. Kaynaklara göre;”Ebu Musa bu durumu Hz. Ömer’e bildirince, Hz. Ömer(r.a) Hz.Ali(k.r.v) efendimize haber gönderip çağırttı, durumu ona anlattı.” Hz.Ali (k.r.v) efendimiz dedi ki; O zat Allahın nebisi Daniyal’dır. Dedikten sonra yukarıda geçtiği gibi tavsiyesini tekrarladı.(El arais: sh 383-Veka-iüddühur sh: 181) Hz. Ali(krv) efendimizin tavsiyesi üzerine, Hz.Ömer Daniyal(a.s)’ın kendisini ümmeti Muhammed’in defnetmelerini dua etmiş olduğunu, Resulullah efendimizin mucizesi olarak haber vermiş olduğu hadisi yazarak şöyle emir verdi: “Şüphesiz Daniyal nebi, rabbisi azze ve celleye dua etikti, Ümmeti Muhammed onu defnetsinler” buyurmuşlar. O’nu güzel kokulu otla suyunu karıştırarak yine sidr dinen kokulu otla kokulayın. Sonra üzerindeki altın iplikle dokunmuş kumaşı çıkartın, güzel kokulu su ile yıkadıktan sonra yeni beyaz güzel kefene sarın. Cenaze namazını sen kıldır. Seninle beraber bulunana mücahidi İslamın tamamı cenaze namazına iştirak etsinler. Sonra önce tarif edildiği şekilde hazırlanmış olan kabre defnedin, üzerinden nehrin suyunu akıtın, kabir akan suyun altında kalsın… Sonra, Daniyal nebiye delalet eden, kabrin ve cesedin ona ait olduğunu Tarsus’a geliş sebebini anlatan Herkus’û bana gönder. Çünkü Resulullah efendimiz; Her kim Daniyal’a delalet ederse (yani: bu kabir ceset ona aittir, buraya şunun için şöyle gelmiştir… gibi tanıtırsa) onu cennetle müjdeleyin” buyurmuşlardır. O’nu ben cennetle müjdeleyeceğim dedi. Bu emir üzerine Ebu Musel-eşeri, Herkus’u Medine’ye gönderdi. Bundan sonra, önce şehrin ortasından geçen nehrin bir kolunu geçici olarak kestirdi. Nehrin geçeceği yerin altına gayet derin bir kabir kazdırdı. Sonra Daniyal(a.s)’ın üzerindeki kumaş çıkartıldı. Güzel kokulanmış su ile sahabe tarafından yıkanıp abdest aldırıldı. Yeni, beyaz kumaş kefene sarıldı. Ebu Musel-eşeri imam oldu, beraberinde bulunan mücahidin-i İslam, ashabı Resulüllah saf bağlayarak cenaze namazını kıldılar.Sonra hazırlanan kabre, sahabe elleriyle Daniyal(a.s)’ı indirdiler. Definden sonra nehri kabrin üzeriden akıttılar. Hiç şüphe yok ki, bu cenaze namazına rahmet melekleri de iştirak etmişlerdir. Cenab-ı Hakkın Kuran-ı keriminde övdüğü ümmetlerin en hayırlıları olana ümmetinde en hayırlıları saadet asrının ashabı elleriyle yıkanıp kefenledikleri cenaze namazını kıldırıp elleriyle kabre indirip defnettikleri muazzam manevi merasimle tamamlandı. Böylece, Resulullah(s.a.v) efendimizin hadisleriyle mucizeleri olarak bildirdikleri, Daniyal(a.s)’ında Cenab-ı Hak’tan Ümmeti Muhammed’in kendini defnetmelerini duası tahakkuk etmiştir. Dolayısıyla Daniyal(a.s)’ın kabri şerifi Tarsus’ta bulunma şerefine Tarsus halkı nail olmuştur. Bir peygamberin kabri şerifini bağrında saklaması, Tarsus’a Cenab-ı Hakk’ın büyük bir lütfüdür.
KAYNAK : TARSUS'ta KABRİ BULUNAN DANİYAL NEBİ (A.S) H.HAFIZ ABDURREZZAK ÖZ (TARSUS İLİM MERKEZİ)